Bölgemizin en büyük sorunlarının başında KAN DAVASI gelir.
HZ.MUHAMMED SAV.EFENDİMİZ şöyle buyurmuşlardır.
BİRLİKTE YAŞAYIN, İTTİFAK EDİN, İHTİLAFA DÜŞMEYİN KOLAYLAŞTIRIN; BİRBİRİNİZE ENGEL VE ZORLUK ÇIKARMAYIN.
Bölgemizin en büyük sorunlarının başında KAN DAVASI gelir.
Aşiret (feodal) yapının, hayati önem taşıdığı ve tahtını koruduğu, hayatın bir parçası ve gerçeğidir. Aslında aşiret yapısı eskiden olduğu gibi yönetilmiş olsa geleneklerine (örf ve adetlerine) bağlı ve saygınlığı korunsa idi. Uzun dönemdir aşiretler arasında ve kendi içindeki sıkıntılar bu kadar büyümezdi. Aşiret ağasına, reisine, büyüğüne ve danışma, istişare gurubu olan rısippi (beyaz sakallı, yaşlılar)'ın vereceği karara; hiç bir aşiret mensubunun karşı çıkma, söz söyleme hakkını kendinde bulamazdı. Bundan dolayı da herkes haddini bilir ona göre yaşamını sürdürür ve kimsenin baskısına hakaretine maruz kalmazdı. Çünkü onunda sırtını dayadığı büyükleri vardı. O günkü şartlarda davalara girenlerin, toplum tarafından kabul edilen; kanaat önderinin dava adamının; parasına makamına eğitimine dini inancına ırkına siyasi partisine dünya görüşüne bakılmazdı. Dava adamı olacak kişiler nasıl belirlenirdi ? Haktan, haklıdan, mazlumdan, mağdurdan, kimsesizden yana adaletle karar verenlerden oluşurdu. Bu değerli ve örnek insanlar gerekirse bedelini de kendileri imkanlarıyla karşılardı. Dava tarafları barıştan sonra bir daha o davayı gündeme getiremezdi. Şimdiki zaman; paraya ve makama verilen öncelik, düzenin bozulmasına, gücün sözün yanlış insanların eline bırakılarak, gerçek değerler ve temsilcileri köşelerine çekilmiş sessizce haksızlıkları izlemektedir. ALLAH cc'tan korkmayan FESATLAR. kendini dava adamı kanaat önderi ağa olarak kabul ettirmeye çalışanlar meydanlarda cirit atmaya izin verildiği sürece; insan kanının akmasına engel olunamayacaktır. Kapandı denen davalarında bir süre sonra tekrar şerre dönüşmesi de kaçınılmazdır. En ufak bir tartışmada veya çocuk kavgasında bile silahların çekilip kan dökülmesi normal bir olaymış gibi görülmektedir. Hiç suçu olmayan, tanımadığı, görmediği belki de sevmediği, aşiretinden olduğu için suçluyla aynı cezaya konması, bedeline malıyla hatta canıyla ödemesi de bir vakadır. Değerli adaletli doğru insanlarımızın ve temsilcilerinin varlığı; bu günün ve gelecekteki nesillerin teminatıdır. Sessizliğin; hem suçu hem vebali hem de çok büyük günahı vardır. Adaletli Gerçek dava adamlarının ve davaları kaldırabilecek yeni nesillerin kimler olduğunu herkes bilir. Toplum olarak bizlere düşen bu değerli şahısların yanında olmak ve onları desteklemektir. Bir an önce harekete geçip gündemi oluşturmak karar vermek mecburiyeti oluşmuştur. kötülük yapana karşı durmayanın ses çıkarmayanın da bir gün aynı olayları yaşaması ve yalnız kalması yakındır.
HERKES KENDİ KAPISININ ÖNÜNÜ TEMİZLERSE MEMLEKET TEMİZLENİR.