ONUNCU
Müslüm YÜKSEKYUVA
‘’ Erkekliğin (yiğitliğin) onda dokuzu kaçmaktır. ’’Hepimizin bildiği bu atasözü, tehlikeden kaçan kazançlı çıkar anlamındadır.
Kalan onda biriyle de saldırıya geçilerek turan taktiği ile sağlı-sollu saldırıya geçmek... Ancak yenilginin işaretleri görülünce, saldırıyı bırakıp savunmaya geçmek, hatta oradan uzaklaşmak doğru bir davranış kabul edilir. Çoğu erkeklerin bu durumu itiraf etmekten çekindikleri görülse bile,az da olsa doğruluk payı vardır.
Dokuzuncu defa seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu’nun CHP’si bu gerçeği gördü mü dersiniz? Bu günlerde doların hızlı yükselişi ve bozulan ekonomi, dış borç ödemeleri, kısacası kötü gidişi Kılıçdaroğlu gördü de geri mi çekildi, dersiniz. Eğer CHP bir şekilde iktidar ortağı olsaydı bu çökmüş ekonomik durumun sebebi mi olacaktı. Yıllardır iktidar yüzü görmeyen CHP, halkın gözünde yine kuyrukları, yoklukları Ecevit dönemini mi hatırlatacaktı bizlere...
Hiç sanmıyorum..
Bence CHP iktidar olmak istemiyor. Çünkü tabandan gelen değişim rüzgarını göremiyor. Parti meclisini ve MKYK’yı kısmen değiştirerek kendi çalışma arkadaşlarının bir kısmını değiştirip yenilerini alarak, parti içinde ‘’tek adamlığı’’ nı göstermiyor mu?
Yerel seçimlere yedi ay kaldı. Yerel yönetimler iktidarı dediğimiz bir zamanların CHP’si nerde şimdi? Türkiye’deki büyük iller, İstanbul, Ankara, Adana Mersin, G.Antep vb. Belediye başkanları CHP’li değil miydi.
Gittikçe oy yüzdesi düşen CHP, onuncu seçiminde kazanır mı dersiniz?
Fakir Baykurt’un ONUNCU KÖY romanında, eğitim ordusunun bir neferi olan genç öğretmen, Anadolu’nun bir köyünde, köylülere, aydınlığı götürme savaşını verirken başına gelmeyen kalmaz. Bu köyün ağası, muhtarı, bekçisi, arlısı arsızı vardır. Bunlarla mücadele etmek çok zordur. Öğretmen verdiği mücadelede köylüyü yanına alır. Haksızlığın yolsuzluğun karşısında durdukça, doğruları söyledikçe, yerinden edilir. Sürgün edilir bir başka köye... Ama öğretmen yılmaz. Vazgeçmez mücadelesinden. Her gittiği köye ışığına saçar, mücadelesine devam eder. Sonuçta dokuz köyden kovulan öğretmen onuncu köye gelir. Burada da durum aynıdır.
Bu ülkede ‘’ Onuncu Yıl Nutku‘’, ’’Onuncu Yıl Marşı ‘’ yazıldı.. Yıllardır okunuyor, söyleniyor. Yüzüncü Yıl Marşı da yazılacaktır, inanıyorum.