MAKAMLARA ULAŞMANIN ŞARTI YALANCILIK...
DİNİMİZ İSLAM’a göre; büyük günahlardan sayılan, aynı zamanda çok ayıp olarak kabul edilen ve günümüzün en tehlikeli hastalıklarından olan "YALANCILIK VİRÜSÜ" gittikçe yayğınlaşmaya, bedenleri etkisi altına almaya devam ediyor...
Milletimizden yoğun talep alan ve asrın en büyük kazanç kapısı olan "YALANCILIK", sonunda müzminleşerek insanlarımızın ruhuna yerleşmeyi başardı ve ortalık "ZOMBİ " lerden geçilmez oldu.
Her seçim öncesi bazı siyasi partiler tarafından "KİM ÇOK YALAN SÖYLER" mülakatının yapıldığı "TÜRKİYE'MİZ", dünya devletleri arasında birinciliğe yükseldiğinden birçok milletin bizleri kıskandığı ve bizimle nasıl başa çıkacaklarını bilemediklerinden kara kara düşünmeye başladıkları söyleniyor, bu kadar önemli bir yeteneğe sahip olmadıkları için eziklik hissettiklerini "KİM ÇOK YALAN SÖYLER EGİTİM MERKEZLERİ" açmak için meclise önerge verdikleri ve yasal işlemlerin devam ettiği, ancak "KİM ÇOK YALAN SÖYLER EGİTİM Merkezlerinde öğreticilik yapacak yetenekteki uzman kişilerin bir tek "Türkiye’de “ki bazı "BAZI SEÇİLMİŞLERİN VE SEÇİLMEK İSTEYENLERİN" olduğunu öğrenince, CEO'ların harekete geçtiği, büyük paralarla transfer yapmak için görüşmelere başladıkları, dış devletlerin temsilcileri CEO'ların, çıkmaza girdiklerini büyük çöküş yaşadıklarını hatta iflasın eşiğine geldikleri söyleniyor, dünyayı kıskandıracak kadar insan üstü yeteneklere doğuştan sahip olan uzman öğreticilerin genlerindeki özellikleri araştırmak isteyen bilim adamları, dünyayı alt üst edecek yeni bir buluşu keşfetmekle, bir çok bilinmeze çare bulacakları ve bu araştırmalar için büyük miktarda finansa ihtiyaç olduğundan dolayı da "IMF’den kredi talebinde bulunacakları, dünya ülkelerinin de ortak bütçe hazırlıklarına başlamaları gerektiğinin bilinmesi gerektiği, hatta örtülü ödeneklerden pay ayrılmasının zaruri olduğu vurgulandığı söyleniyor.
Bu tür bir genin araştırılmasının çok önemli olduğu, uzayda hazırlanan yaşam merkezlerinde olağan üstü gelişmelere faydası olacağı, hatta gezegenler arası iletişimde koordine sağlayacağı söyleniyor, çünkü "YALANCILIK" çok özel bir meziyet olduğundan isteyen herkeste bulunamadığından, genlerden kalıtım yoluyla geçtiğini yani irsiyettin etkili olduğundan, bu olağan üstü kişiliğin beraberinde taşıdığı imkanları bir çok deneysel çalışmalarda ihtiyaç duyulacağı ve bundan sonra uzay araçlarına, uydu sistemlerine gerek kalmayacağından maliyetlerinde çok aşağı çekileceği, devletlerin milletlerin maddi sıkıntılarının son bulacağı, bir daha savaşların yaşanmayacağı, hastalıkların ilaçsız tedavi edileceğinden üretiminde ihtiyaç kalmayacağından, hastanelerin kapatılarak müzelere dönüştürebileceği, araçların yakıtsız çalışacağı, enerji üretimine ihtiyaç kalmayacağı, Saymakla bitmeyecek kadar bilinmeze bir çok faydası olacağı söyleniyor.
Herkesin bir birine yalan söylediği, kandırmaya çalıştığı, aldattığı; insanlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, adamlığın kaybolduğu, unutulmaya yüz tuttuğu bir toplumda bu gibi kişilerin değer gördüğü ve saygı duyulduğu görülmemiştir, yalancılıkla makamlara gelen, zengin iş adamı olan başka bir örneği olmayan bir millet ancak yalancılıkla anılır...
Türkiye'mizde; "YALANCILIĞIN" günümüz koşullarında en çok hangi mesleklere ve dallara fayda getireceğine bakalım, mesela; havadan paraşütle koltuklara inmek isteyenlere, birilerinin üflemesiyle, büyüleriyle, muskalarıyla, boyunlarına bağlanan iplerle çekilmeleriyle sürünerek koltuklara gelmek isteyenlere, renkli (cukkalarla) kara paralar karşılığı perde arkası pazarlıklarla koltuklara gelmek isteyenlere, geçmiş dönemlerde soy ismini taşıyanlardan birilerinin gafleten bir yerlere gelmiş olmasından dolayı kendinin de koltuk hakkettiğini zanneden tedaviye ihtiyacı olan akıl hastalarına, liyakat sız beceriksiz hiç bir tecrübesi ve yeteneği olmayan komisyoncu rüşvetçi üç kağıtçı, yalancı, hırsız, tefeci koltuk sevdalılarına, Müslüman görüntüsüne bürünmüş münafık şekilcilere, yalancıktan başını kapatanlara, ne için bıraktığı belli olmayan sakallılara, abdestsiz namaz kılanlara, şov olsun diye hacca umreye gidip resimler videolar çekip herkese sosyal medya aracılığıyla paylaşanlara, vatan hainlerine, ırkçı zalimlere, milletini dolandırmak için kılıktan kılığa giren maskeli hırsızlara, bey tül malı çalmak isteyenlere, ailece rüşvet almayı meslek edinenlere, boğazından helal lokma geçirmeyenlere, çapulcu döneklere, soysuzlara, arsızlara, terör örgütlerinin elemanı olarak kontenjanlarından sıralara yerleşmek isteyenlere, bazı seçilmişlerin ve atanmışların kirli pazarlıklarını çantacı lığını kuryeliğini uşaklığını yapmak için makamlara gelmek isteyenlere, İslam’a Müslümanlara vatana millete devlete bayrağa ihanet etmek isteyenlere ve sayamadığımız bir çok bozuk kişilikli omurgasız satılık kişiliksiz ruhsuz bedenlere layık olanlara yakışan en güzel benzetme "YALANCILIK" terimidir.
"KİM ÇOK YALAN SÖYLER EGİTİM MERKEZLERİ"nde verilecek derslere girecek uzman öğreticilerin işleyecekleri ders konularını sıralayalım.
1-NASIL YALAN SÖYLENİR.
2-NASIL İFTİRA ATILIR.
3-NASIL KOĞUCULUK(FESATLIK)YAPILIR.
4-YALANDAN DİN, İMAN, KUR-AN,NAMUS,ŞEREF ÜSTÜNE NASIL YEMİN EDİLİR. 5-RÜŞVET İSTEMENİN, ALMANIN USULLERİ.
6-NASIL KOMİSYONCULUK YAPILIR.
7-NASIL İHALE VERİLİR, YÜZDE KAÇ ALINIR.
8-BEYTÜL MAL BİRİLERİNE NASIL PEŞKEŞ ÇEKİLİR.
9-SEÇMEN NASIL KANDIRILIR.
10-İNSANLAR NASIL DOLANDIRILIR.
11-HİÇ KİMSEYE HİZMET ETMEDEN DEFELARCA SEÇİLECEK SIRALARA NASIL GİRİLİR.
12-MAKAMLARA ADAY OLMAK VE SEÇİLMEK İÇİN KİMLERE NE KADAR VERİLİR NELER VADEDİLİR.
13-KOLTUKLARA NASIL YAPIŞILIR.
14-VATANDAŞI BOŞ YERE OYALAMA TAKTİKLERİ NELERDİR.
15-KENDİNİ ONA BUNA PAZARLARKEN NE GİBİ KIVRAK HAREKETLER YAPMAK GEREKİR.
16-EL AYAK NASIL ÖPÜLÜR.
17-YAĞCILIK NASIL YAPILIR.
18-VATANA NASIL İHANET EDİLİR.
19-TÜRKİYE TOPRAKLARI VATAN HAİNLERİNE NASIL PARSELLENİR.
20-ÖRGÜTLERLE GİZLİ PAZARLIKLAR NASIL YAPILIR.
Eksik olan o kadar çok konu var ki saymakla bitmez, eksik olanları okuyucularımızın tamamlamasını rica ediyorum, siyaset ve politika kelimesini kullanmayı kendime yakıştırmıyorum çünkü ortamın iftiradan ,tuzaklardan, yalancılıktan, kişisel çıkardan, koltukçuluktan başka hiç bir anlam taşımıyor aynı zamanda millete hizmetle, devleti güçlendirmekle hiç bir ilgisinin olmadığını da söylemek isterim.
MİLLETİMİZE SORMAK İSTEDİGİM BİR KAÇ ŞEY VAR.?
1-OYLARINIZLA SEÇTİKLERİNİZE GÜVENİYORMUSUNUZ.?
2-HİZMETLERİNDEN MEMNUNMUSUNUZ.?
3-SİZLERE VERİLEN SÖZLER YERİNE GETİRİLDİ Mİ.?
4-İSTEDİGİNİZ ZAMAN TEMSİLCİLERİNİZ OLAN SEÇTİKLERİNİZE ULAŞABİLİYORMUSUNUZ.?
5-SEÇTİKLERİNİZİN YAPTIKLARINI TASVİP EDİYORMUSUNUZ.?
6-DESTEKLEDİGİNİZ KİŞİLERE LİSTELERDE YER VERİLMEDİGİNDE,BAŞKALARI ADAY YAPILINCA OYLARINIZI İSTEMEDİGİNİZ KİŞİLERE VERİRKEN NELER HİSSETTİNİZ.?
7-BU GÜNE KADAR ZAMAN İÇİNDE YAPILAN YANLIŞLARI,YOLSUZLUKLARI,İHANETLERİ SİNENİZE ÇEKİP KABUL EDİYORMUSUNUZ.?
8-HAYATINIZDAN MEMNUNMUSUNUZ.?
9-GEÇİM SIKINTILARINIZDAN KURTULDUNUZ MU.?
10-SEÇTİKLERİNİZ TARAFINDAN SİZLERE VADEDİLENLER,VERİLEN SÖZLER GERÇEKLEŞTİRİLDİ Mİ.?
11-SON GELİŞMELERLE İLGİLİ NE DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR.?
12-PEKİ,VİCDANINIZ RAHAT MI.?
SİZLERE İKİ HADİS ÖRNEGİ VERMEK İSTİYORUM,
NE ANLAMA GELDİGİNİ KENDİ YAŞANTINIZLA,YAPTIKLARINIZLA KARŞILAŞTIRIN..!
Müslümanlar tarafından haram olarak kabul edilen alkollü içkileri; üretenler, üretilen yerlerde çalışanlar, araçlarıyla taşıyanlar, satanlar ve içenler arasında hiç bir fark yoktur.(hadisi-şerif)
Her hangi bir kötülüğü yapanlar, onlara yardımcı olanlar, onları koruyanlar, onları savunanlar, onlara engel olmayanlar, karşılarında susanlar ve destekleyenler arasında hiç bir fark yoktur. (hadisi-şerif)