Sayın Şanlıurfa Milletvekili(miz) Halil Özşavlı’nın dikkatine:
Mehmet Kayık
Facebook hesabınızdan yaptığınız canlı yayında bir seçmeninizin, yani bir Viranşehirlinin yardım talebine ve sonrasında yaşananlara yönelik konuyu aktarırken kullandığınız cümleler, üslup, beden diline yönelik eleştirimdir. “Sen de kimsin?” dersen; uzatmadan, kısaca “Viranşehir sevdalısı” bir insan olarak tanıtmak isterim kendimi.
Bilginiz olamayabilir, ilginizi çekmeyebilir; bizim Sayfamız sosyal medyada ilgi ile izlenen ve her alanında dikkat çeken bir sayfadır. Türkiye’de ve dünyada on binlerce takipçimiz var. Takipçilerimiz bizi sürekli izler ve gerektiğinde irtibata geçerler.
Konunu özüne gelelim. Sayfamızın Köşe Yazarı Gazeteci Yazar Murat Sever, bir vatandaşın yaşadığı sorunu ve sıkıntıya dikkat çekip size yönelik bir şikayeti yazdığı için yine bizzat sizin tarafınızdan “Meczuplukla” suçlandı. Facebook hesabınızdan yaptığınız açıklamada, arkadaşımıza ilişkin kullandığınız ifade aynen şöyleydi:
“Bir Tane Meczup var. Meczup mu diyeyim deli mi diyeyim; Allah Islah etsin. Bazen arar bizi, bize yalakalık yapar, yağ çeker. Bazen böyle sosyal medyadan bize hakaret eder. Böyle bir sürü adam var biliyorsunuz. Aslında adam değil, biliyorsunuz. Aslında kaale de almaya gerek yok. Ankara’da bir vatandaşımız Hastanede imiş, kendisine ulaşmış. Aslında gazeteci değil kendisi; sözde Facebook gazetecisine ulaşmış. Danışmanımı görevlendirdim. İlgili kişiye ulaşmış. Bugün Cumartesi, sokağa çıkma yasağı var biliyorsunuz. Ve Neredeyse 15 – 20 günden beridir, otobüs Yok, uçak yok. Bir vatandaş, ‘Beni memlekete gönderin’ demiş. De, ben nasıl yardım edeyim. Danışmanım da ‘Uçak yok, otobüs yok; ben sizi nasıl göndereyim’ demiş, Yine de Danışmana, valiliği arattırdım. Kendisi o adam için, ilgili şahıs için, Pazartesi günü de valilik yardım edecek kendisine; hem kalacak yer anlamında hem de maddi yer anlamında. Bizim bu hafta sonu, bu Meczup diyeyim; neyse aslında kaale almaya da gerek yok.”
Bir milletvekili olarak aynen bu ifadeleri kullanıyorsunuz. Oysa biz sizi akademik sıfatınızla ve beyefendi görünüşünüzle biliyoruz. Bu duruşunuz beynimize kazınmış demek ki!
Ancak soruna yönelik kullandığınız üslup bizi fazlası ile şaşırttı diyebilirim. Ankara’da sizden yardım talep eden hasta yakını Viranşehirli vatandaşımıza yardımcı olmadığınız gibi, size ulaşıp yardım talebini ikinci kez aktaran ve köprü görevi görmeye çalışan basın mensubu arkadaşımıza hakaret ediyorsunuz.
Size Ankara’da ulaşmaya çalışan mağdur vatandaşa danışmanınızı yönlendirmeniz ve sorununu çözülmemesi nedeniyle bize ulaşmıştır. Maddi ve manevi menfaat gözetmeksizin Viranşehir’e ve Viranşehirliye hizmet aşkını benimsemiş vatandaş ve kurumlar arası köprü vazifesi görerek memleket sevdalısı olan ve sizin hakaret ettiğiniz aşağılamaya çalıştığınız Gazeteci kişiye ulaşan vatandaşın sorununa çözüm bulmaya çalışan gazeteci arkadaşımıza en son hakaret edecek kişi siz olmalısınız oysa!
Kendisi de sorunun ‘belki bir iletişimsizlikten kaynaklanmıştır’ düşüncesi ile yine size ulaşmaya çalışmasına ilişkin mesajı ne yazık ki anlayamamışsınız. Ancak size ulaşmayı başaramamıştır. Oysa bir önceki dönemde milletvekili olan Mehmet Akyürek’in telefonları 24 saat seçmenine açıktı.
Tekrar konuya dönersek; Ak Parti Şanlıurfa İl Başkanı Sayın Bahattin Yıldız’a ulaştığını öğrendiğimiz sizin deyiminizle “Sözde Gazeteci”, durumu aynı şekilde ona da aktararak, mağdur vatandaşa Ankara’da yardım talebinde bulunmuştur. Sonrasında size ulaştığını belirten Yıldız’ın yardım talebine de kayıtsız kaldığınızı ne yazık ki sonradan duymuş oldu.
Çok şükür ki size gerek kalmadı. Murat Sever’in sosyal medya paylaşımını fark eden duyarlı bir Viranşehirli yardım elini uzatmıştır. Bu kişi Ankara’da ikamet eden Türkiye Ekonomi Kulübü Genel Başkanı Sayın Mehmet Ulutaş’tır. Kendisi Ankara Valisi ile diyalog geçerek hastane Kapısında mağdur durumda bulunan Viranşehirliye kalacak ve barınacak yeri hemen ayarlamış ve sorunu çözmüştür.
Facebook hesabınızdan arkadaşımızı aşağılama çabasındayken Sayın Ulutaş, boş durmayarak sorunu çözmek için konuşma yerine icraat yapmıştır.
Türkiye Nüfusu 83 Milyon. TBMM çatısı altında 600 Milletvekili görev yapıyor. Siz de bir Viranşehirli olarak 600 kişiden birisiniz. Unutmayın, siz 200.000 Nüfuslu büyük bir ilçenin tek milletvekilisiniz. Bizim İlçemizin Türkiye’de birçok ilden büyük olduğunu hatırlatmaya gerek yok sanırım. Sorumluluğunuz da bu anlamda çok büyüktür. Viranşehirli vatandaşlarımızın başı dara düştüğü zaman sizi arama cesaretini kendinde görmüş olsaydı zaten arar sorununu direk aktarırdı. Bazı basın mensuplarının sizinle iletişim yolları açıktır düşüncesi ile bazı vatandaşlarımız onları aracı olarak kullanmaları gayet normal bir durum.
Siz 80 saniyelik görüntülü paylaşımınızda basın mensubu arkadaşımıza “Meczup” diye hakaret etmeye ve aşağılamaya hakkınız olmasa gerek. Hele bir milletvekilinin hiç hakkı olmasa gerek!
Aşağılamayı “Ulusa sesleniş” programı gibi yayınlamanız vatandaşı aşağılamanın farklı bir yolu olsa gerek. Sizin iyi bir eğitim görmeniz ve akademik kariyer yapmanız bir Viranşehirli olarak bizleri sevindirir. Unutmayın ki suçladığınız ve aşağıladığınız arkadaş ta eğitimli ve bir o kadar da bilgilidir.
Siz halkın vekilisiniz, unutmayın. Gazeteci arkadaş ta halkın duygularını, düşüncelerini, taleplerini ve kısaca her türlü sorununu yansıtmakla görevlidir. Yani halkın tercümanıdır. Bunun bilincine varmışsınızdır belki ama geç olmuştur.
Viranşehir halkını temsil eden kendi bağrından çıkan ilk milletvekili siz değilsiniz elbet. Halkımızın teveccühleri ile o makamda oturduğunuzu her seferinde hatırlamanız çok önemlidir.
Lütfen Bir Viranşehirli olarak sizden isteğimiz, insanlara tepeden bakma anlayışınızdan vazgeçmenizdir. Hesabınızdan yaptığınız görüntülü paylaşımınızda biz bunu gördük çünkü. Muktedir bir dil kullanarak küçümseyici görüntü vermeniz temsil ettiğiniz makama yakışmamıştır.
Bir söz var: “Dost acı söyler…”
Daha sakin anlayarak ve dinleyerek halka yaklaşmanız sizi daha çok büyütür. Biz ise gördüğümüz her sorunun üstüne gitme görevimizi sürdüreceğiz. Sonunda zarar görsek bile.
Sayın Cumhurbaşkanın dediği gibi; ‘’İnsanların gönlüne girmek lazım.’’
Sizin mensubu olduğunu partinizin Gayret Samimiyet ve Tevazu sloganlarına sözde değil özde uymaya çalışmanız hem size hem de Viranşehir’e kazandırır.
Hepimizin amacı tektir.”Viranşehirimizin Geleceği için el ele vermek farzdır…”
Kalın sağlıcakla.