DİSİPLİN BAŞTAN SAĞLANMALI
Bir gün benim işyerime arkadaşım ve hanımı geldi. Geldi ama arkadaşımdan çok sanki hanımı geldi, Adam arkada hanımı önde içeriye girdiler. Hanımı daha 28 yaşlarında. Daha iyi günler demeden baktım elinde ki listeyi okuyup siparişleri saymaya başladı. O sayarken eşi arada müdahale etmek istiyordu ama ettiği kadar.
O diyordu 2 kğ pirinç eşi diyor du burası toptan gıda en az 5 kğ alalım evde kalsın adamı ne yoracağız.
Kadın çıkışıyor du
–Sen işine bak. Karışma sen ne anlarsın.
Zavallı adam yüzüne bakıyordu. Belliydi baş edemiyordu.
En son o tek tek okuyunca ben
-Yengem 5 kğ alsanız da size sıkıntı olmaz. Baktınız çok sıkıntı olursa verirsin kardeşime iadesi var ben değiştiririm yâda geri alırım. Der demez.
-Sizde işinize bakarmısınız lütfen. Ne bana akıl veriyorsunuz. Onca dükkân var gelmişiz buraya sizde bize mal vereceğinize akıl veriyorsunuz,
Dediği an, Anam anam bu ne kadın böyle dedim. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki
Bir arkadaşa baktım bir ona adamın sanki ıhh edecek hali yok. Aman dedim kendi kendime benim dükkânımdan sağ salim çıksınlar da yoksa kadın benim elimde ha kaldı ha kalacak valla
Ben sessiz sedasız eşyaları ayarladım poşete koydum ve yolculadım
Daha olayın şokundayken 10 dakika sonra arkadaş içeriye girdi.
- Abim kusura bakma abim özür dilerim abim ha abim,
-Ya arkadaş ben bu kadınla 5 dakika kaldım ömrümden 50 sene gitti. Sen bir ömür boyu bunla nasıl yaşayacaksın? Sen her kırdığı adamın arkasından böyle özür mü dileyeceksin. Olmaz ki ama
Bana dedi ki
- Abim ya sorma biz birbirimizi severek aldık. Sonradan ne oldu anlamadım huysuz biri oldu gitti, Onun yüzünden Annemle kardeşlerimle sevdiklerimle aram açıldı. Ne yapacağımı şaşırdım kaldım. Vursan bir türlü boşasan ortada çocuklar var bir türlü bilemedim gitti
Ona dedim sen yapacağını başından yapacaktın arkadaş o geçti artık.
Dedi ki nasıl abi?
Bir mesele vardı anlattım ona. Bana da geçmişte eski insanların anlattığı bir hadisedir.
Bir gün biri evlenecek yakın arkadaşları çevresi ona nasihatte bulunur.Bak der gerdeğe girmeden önce git sokakta küçe de damda nerede bulursan bul bir pisik yani kedi bul.Gerdek gecesi kopar kedinin başını at hanımının üzerine senden korksun.Hayatın boyunca seni dinlesin sana itaat etsin,
Adam tamam demiş. Gitmiş bir gece vakti geç saate kadar bir kedi yakalamış eve getirip saklamış
Neyse gerdek gecesi olmuş ama adam zar zor bulduğu kedinin kafasını cesaret edip koparamamış biraz da evlilik heyecanı var tabi ki. Salmış zavallı kediyi gitmiş.
Günler haftalar aylar ve artık seneler geçmeye başlamış ki bu kadın huysuzlaşmış ve çekilmez olmuş. Yine bir kavga tartışmanın ardından adamın aklına kedi gelmiş. Demiş kendi kendine
-Hele bir gece olsun ben sana gösteririm
Gitmiş yine zar zor bir kedi bulmuş ve gece yarısı gelmiş eve. Yatan hanımına şöyle bir tekmeyle birkaç defa vurmuş
-Hele kalk henzirin zalımın kızı kalk
Kadın daha başını yastıktan kaldırdığı gibi zavallı kedinin kafasını koparmış ve kadının üzerine atmış. Her taraf kan içinde kadın mahmurlu gözlerle ne olduğunu anlamaya çalıştığı bir anda kedinin kafasını tutup tekrar kocasının üzerine atarak
-Sen bunu ilk gece yapacaktın geçti artık geçti. Demiş,
Ben arkadaşa bu meseleyi anlatırken baktım heyecanla bana
-Abi dedi ben kedi değil de bir köpek bulsam götürsem kafasını koparıp üstüne atsam.
-Dedim oğlum sen bu saatten sonra bu kadına ne kedi ne köpek, Aslanı yakalasan kafasını koparıp üstüne atsan da boş.
-De get Allah yardımcın olsun. Sen ayvayı yemişsin.
Değil evlilikte her türlü ilişki ve işte başında disiplin olmadı mı sonu uçuruma gider. Önce saygı,
Çünkü saygı sevgiyi getirir, Saygının olmadığı yerde sevgide olmaz Fakat bu Saygıyı da ve sevgiyi de dengede yakalamak her babayiğidin harcı değildir.
Not: Bu kedi olayını sakın denemeyin. Masaldır hikâyedir. Hayvana yazıktır. Bu saatten sonra kedi katliamı yapmayınız :)