ECEL KADER KISMET YAZI DİZİSİ (ECEL) 1
İnsanoğlunun nerede nasıl öleceğini Allah tan başka hiç kimse bilemez. Ne kadar ömür biçilmişse ne eksik ne fazla illa ki o dakika o saniye Azrail (as) gelip beden de ki o emanet ruhu alacak ve semaya yükselecektir. Artık o dakikadan sonra gerçek ve ebedi hayat başlayacaktır. Ah böyle olsaydı vah böyle olsaydı. Rabbim bana çok az bir fırsat ver geri dönüp artık bütün günahlarım için kendimi af ettireceğim.
Geçti artık.
Sana biçilen ömür de akıl da verildi fırsatta verildi her şeyden önce koca bir peygamber Hz Muhammed Mustafa (sav) ve kutsal Kuranı Kerim yol gösterici olarak gönderildi. Bu helal bu haram Bu doğru bu yanlış sana bildirildi teyyid edildi şahit edildi. Ey insanoğlu. Ha gitmeseydi ha kalmasaydı ha çıkmasaydı ha bakmasaydı vs bu keşkelerle ölümün önüne geçilmez. Ha bir eksik hi bir fazla vakit tamam yolculuk başladı.
Gerisi boş hikâye
Azrail (as.) Cenab-ı Hakk'a,
- "Ruhların kabzedilmesi vazifemden dolayı senin kulların benden şikayet edecekler, benden küsecekler." demiş, Cenab-ı Hak' da hikmetinin lisanı ile demiş ki:
- "Seninle kullarımın arasında musibetler, hastalıklar perdesini bırakacağım, tâ ki şikayetler onlara gidip, senden küsmesinler." (3)
Yani kimse ruhunu Azrail’in almasından bilmez. Ya hastalıktan öldü. Ya kaza da öldü yada başka bir hadiseden bilinecek. Çünkü Azrail’e (as) kimse kin yada düşmanlık beslemesin diye. İnsanoğlu bu elinde olmadan isyan etmesin kızmasın diye Rabbimiz ölüm için sebepler yaratmıştır. Onun görevi kendisine verilecek emiri yerine getirmektir.
Bir gün…
Hz. Süleyman'ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır.
Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar:
- Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana...
Adam telaş içinde:
- Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. Anladım ki, benim canımı almaya kararlı..
- Peki, ne yapmamı istiyorsun?"
Adam yalvarır:
- Ya Süleyman, Azrail bana çok tuhaf baktı. Ne olur Rüzgâra emret, beni buradan alıp Hindistan'a götürsün.
Hz. Süleyman, adamın haline acır ve isteğini yerine getirir.
Öğleye doğru Hz. Süleyman, divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. Bir de ne görsün, Azrail (a.s.) da topluluğun içine karışmış, divanda oturmaktadır. Hemen yanına çağırır:
- Ey Azrail! Bugün kuşluk vakti o adama neden hışımla baktın? Neden o zavallıyı korkuttun?" der.
Azrail (a.s) cevap verir:
- Ey dünyanın ulu sultanı! Ben, o adama öfkeyle, hışımla bakmadım. Hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. Onu, burada görünce şaşırdım. Çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:
- "Haydi, git, bu akşam o adamın canını Hindistan'da al!"
Ben de bu adamın yüz kanadı olsa, bu akşam Hindistan'da olamaz. Bu nasıl iştir, diye hayretlere düşmüştüm…
Yani onun ölümü Hindistan da olacakmış
Kıyamet günü…
Hz. İsrafil Sur borusunu üflemesi ile Yemen üzerinden yumuşak bir rüzgâr dünyayı saracaktır. Kalbinde imam ve Allah korkusu olanlar hariç herkesin ruhunu kabzedecektir denir. Sur borusu üflendiğinde yer gök titreyecektir. Peygamber Efendimiz o anı “Çocuğu olan Anneler çocuğunu unutacaktır” sözleri ile anlatmıştır. Allah’ın rahmetinin sadece yüzde birinin yeryüzüne, geri kalan yüzde 99’u ise kıyamet gününe ayrılmıştır.
Allah, Azrail’i yanına çağırarak “Ey Azrail yaratılanlar arasında kim hayatta kaldı”
Azrail bunun üzerine cinlerin, meleklerin ve insanların öldüğü söyleyecektir.
“Ey Azrail yarattıklarım arasında kimler hayatta kaldı”
Azrail cevap verecek “Cebrail, Mikail, İsrafil ve karşında duran kulun dışında kimse kalmadı”
Allah emredecek “Cebrail’in ruhunu kabzet ey ölüm meleği”
Bunun üzerine Azrail, Cebrail’in ruhunu kabzedecek ve Allah’ın huzuruna çıkacak. Allah o’na Mikail’in ve İsrafil’in de ruhunu kabzetmesini söyleyecek.
Azrail bu emri de yerine getirdiğinde Allah’ın karşısına çıkacak…
3 büyük meleğin de canını kabzeden Azrail Allah’ın huzuruna çıktığında Allah O’na tekrar soracak
“Ey Azrail! Yarattıklarım arasında kimler hayatta kaldı”
Azrail sadece kendisinin kaldığını belirtecek ve Allah Azrail’e şu emri verecek:
“ÖL! EY ÖLÜM MELEĞİ”
Azrail Ölümü tadarken Allah’a son sözünü diyecek
“Ey Azamet ve İzzet sahibi Rabbim. Eğer ölüm sarhoşluğunun bu kadar can yakıcı olduğunu bilseydim, Sen’den kullarının ruhlarını kabzettiğim için af dilerdim”
Ve Azrail’de ölür. Allah tek başına kalır. Bütün Kâinatta Allah’tan başka hiç bir varlık kalmamıştır.
Ne bir Melek, Nede bir canlı artık.
Allah dünyaya dönüp bakar. Dünya tam bir harabe içindedir. Taş üstünde taş kalmamış ne iniş ne de çıkışlı bir yol kalmıştır. Ve der ki “Ey Dünya! Nehirlerin nerede? Ağaçların nerede? Denizlerin nerede? Sarayların nerede? Kralların ve Kralların çocukları nerede? Benim çeşitli nimetlerimle yaşayan fakat benden başkasına ibadet edenler nerede?”
Her nefis ölümü tadacaktır
Her şey de olduğu gibi Allah ölümünde hayırlısını bizlere nasip etsin inşallah.
Herkesin çok ister ama bazen kolay ölüm eline bile geçmez.